YÜZLEŞ BENİMLE

|

Ne yapılır kilise çanlı kalabalık bir beyinle?
Çakma katilim eksikti; başlatma hoşgeldinine!
Bandrolsüz gelmişsin yarı fiyat etiketinle.
Gel de yalvar kan pompalar diye arsız gönlüne!
Kendimi soyutladım senden, bu çevrelenmiş hissi ne?
Hiç durma, sinsi benliğine sencil birşeyler söyle!

Huzurlu nefes, yorucu yokuşun belli ki en tepesinde..
Karlı buzlu yerlerde, düş kalk, yoğun sislerde...

Şu hüzünlü kalemimin var bir derdi benimle. 
Zamirlerde kaybolsam, kalem düşmese peşime?
Soru sorsam sana ne, gerek yok vaatlerine...
İçimdensen, bendensen hücrelerimi öldürme!
Bende yaptığın tek etki, etkin bir kısa devre.
Benden gelen tek tepki, şurada iki üç kelime...

Tasvir ettim ben bizi; beğen kolaysa kendini.

|


Sessizliğin kaprisli bir sevgili gibiydi. Sessizliğinle titretirdin çekiç, örs, üzengiyi..


Zihnimde yer edinmek için kılını kıpırdatmazdın. Zihnimin nöronlarının kıpırtısına çare bulamazdım.

Seninle doğmak, tendeki kırışıklıkları saymak kadar hüzünlüydü. Seninle ölmenin sayısı mı? Her defasında küsürlü.

Seni almaya hevesli, çarşıda dolanan müşteriydim. Çarşıdan alınca bir tane, eve gelince bir hiçtin..

En yakıcı asittin sen. En acı bazdım ben. Nasıl da tuz kadar tatlıydık bir araya gelince senle ben?

Benim hafızam hep kayıp, senin kinciliğin hep ayıp. Hesapları sen tutardın ödemeleri bana atıp.
Senin sonun her gece, benim sonum bilmece. Bil bakalım "son" ne zaman benim bu renksiz filmimde...

Anasayfa